Osmanlı Alfabesi Tarihi
Osmanlı alfabesi, 1928’de Latin tabanlı Türk alfabesi kabul edilinceye dek Osmanlı Türkçesini yazmak için kullanılmış bir Fars-Arap alfabesinin uyarlamasıdır. Batı Türkçesi adını verilen Oğuzca; Osmanlı Türkçesi — Azerbaycan Türkçesi ile beraber olan müşterek devresini, hemen derhal 15. Yüzyılın ortalarına kadar sürdürür. Osmanlıca, Batı Türkçesi ismi ile anılan ve Oğuz Türkçesi, Azerbaycan Türkçesi, Arapça ve Farsça dillerinden etkilenmiş bir dil olarak gösterilmektedir.
Osmanlıca yazmak için kullanılan alfabe ise Arap Alfabesidir. 28 harften oluşan bu alfabeye Fars alfabesinden alınan p, ç ve j harflerinin eklenmesi ile oluşturulan 31 harfli bir alfabe ile yazılır. Osmanlı Türkçesi veya Osmanlıca olarak anılan bu dilin yazılması için oluşturulan söz mevzusu alfabe Osmanlı Alfabesi olarak anılmaktadır. Ek olarak g v n seslerini vermek için de gerekli birçok düzenlemeler yapılmıştır. Arap alfabesindeki harfler sözcüğün içinde bulunmuş olduğu yere nazaran farklı yazılabilir. Dolayısıyla Arap alfabesi ya da Osmanlı alfabesi kullanarak Türkçe yazmak istenildiğinde, harflerin özelliklerini tam olarak bilmek, sesleri doğru verecek ve doğru okunmasını sağlayacak halde yazmak gerekir.

Osmanlı Alfabesinden Türkçe’ye Geçiş!
Check on Jiji.co.ke Kitchen Interior Design Services in Kenya Best in Kenya
Osmanlı alfabesinin önemli bir sıkıntısı da Türkçede bulunan çok sayıda ünlü harfi veya sesi karşılamak için yeterli olmaması şeklinde gösterilebilir. Örneğin Arap alfabesinde bulunan elif harfi, Türkçede yer alan hem ‘a’ bununla birlikte ‘e’ ünlü harflerini, sesleri karşılamak üzere kullanılmaktadır. Elif harfinin üzerine gelen hemze işareti ile ‘e’ harfi veya sesi elde edilmektedir. Doğrusu hemze tek başına harf değildir, elif harfinin hareket hali olarak bilinebilir. Elif harfinin vav harfi ile birlikte kullanılması ile de ‘o, ö, u, ü’ sesleri elde edilmektedir. Vav harfi bununla birlikte ‘v’ sesini veya harfini karşılamak amacıyla da kullanılmaktadır. Özetlemek gerekirse aslında Arap alfabesi ya da eklemelerle oluşturulan Osmanlı alfabesi aslında Türkçe dilini yazılı hale getirmek için uygun bir alfabe olarak görünmemektedir. Ama Türk toplulukları İslamiyet’i kabul etmeye başladıktan sonra ve yüzyıllar boyunca, Arap alfabesinin o dile uyarlanması ile oluşturulan alfabeler kullanılmıştır.

Osmanlı Alfabesinden Türkçe’ye Geçiş!
Osmanlı Alfabesi Zor Mu?
Osmanlı alfabesi de yüzyıllar süresince Osmanlıca ya da Osmanlı Türkçesi olarak isimlendirilen dilin yazılması için kullanılmıştır. Dolayısıyla devlet tarafınca tutulan resmi evrakların yanı sıra diğer idari işlerde, saray yazışmalarında, bilimsel ve sanatsal eserlerin yazılmasında kullanılmıştır. Bundan dolayı ‘Türk tarihi ve İslam zamanı açısından çok önemli kaynaklar Osmanlıca ve Osmanlı alfabesi ile yazılmıştır’ sonucuna varmak yanlış olmayacaktır. Fakat bu metinleri Türkiye Türkçesine uygun bir şekilde Latin alfabesine çevirmek, iki alfabede karşılığı olmayan sesleri saptamak ve hatasız şekilde çeviri yapmak uzmanlık isteyen bir iştir. Osmanlı alfabesinin farklı yazı biçemlerinde kullanılmış olması, yazılmış olması da Osmanlı Türkçesinden günümüz Türkçesine çeviri yapma işini daha zor bir hale getirebilir. Osmanlı Türkçesinde kullanılan yazı biçemleri, Divani, Muhakkak, Nesih, Rik’a, Tevki, Ta’lik gibi yazı biçemleridir. Bu farklı yazı biçemleri padişah buyruklarında, dini materyallerin çoğaltılmasında, resmi belgelerde, günlük el yazısı biçiminde kullanılan ve farklı karakteristik özelliklere haiz olan yazı biçemleri olarak gösterilebilir.
Osmanlı Alfabesi
Osmanlıca sağdan sola doğru yazılır. Arap harflerinde temel ve ufak harf farkı yoktur. Noktalama işaretlerinde kati kurallar bulunmamaktadır. Arap harfleri sözcüklerin başında, ortasında ve sonucunda farklı biçimde yazılır. Bazı harfler (dal, zel, re, je, vav ) bir sonraki harfle birleşmez.

Osmanlı Türkçesi Alfabesi