İstanbul’un Fethi
29 Mayıs 1453’te tamamlanan kuşatma İstanbul’un Fethidir. Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmet önderliğinde fethedilmiştir.
6 Nisan’dan 29 Mayıs’a kadar süren kuşatma sonucu İstanbul’un Fethi tamamlanmıştır. Osmanlı ordusuna o zamanlar Konstantinopolis deniyordu. Bizans İmparatorluğuna son veren bu kuşatma ile ortaçağdan yeni çağa geçilmiştir.
İstanbul’un Fethi Nasıl Gerçekleşti?
Tarihsel süreçte bakıldığında Osmanlı’nın bölgede topraklarını genişletmesi ile II. Mehmet tahta geçtiğinde İstanbul’un çevresi sarılarak karmaşık bir hal almıştır. Bizans İmparatorluğu ise kuşatmada Haliç’e zincir gerdi ve ayrıca donanmasını takviye etti. Bizans’ın bir başka savunma aracı olarak gösterilen ise Grejuva olarak bilinir. Suda sönmeyen bu araç aynı zamanda hem kara hem de deniz savaşında kullanılabiliyordu. Kuşatma sırasında problem olmaması açısından yiyecek içecek ve mühimmatlar da düşünülmüştü. Çeşitli ülkelerden gelen muhafızlar ile asker sayısının artması sağlandı. Surlar güçlendirildi. Papalık tarafından 30 geminin sefer için hazırlanmakta olduğu, 200 asker ve mühimmat ile destek olunacağı bildirildi. Cenevizli komutan 700 asker ile yardıma geldi. Guistiniani başkomutan olarak atandı ve Bizans zaferi kazanırsa Limni Adası verilecek sözü verildi.
0 asker ve mühimmat ile destek olunacağı bildirildi. Cenevizli komutan 700 asker ile yardıma geldi. Guistiniani başkomutan olarak atandı ve Bizans zaferi kazanırsa Limni Adası verilecek sözü verildi.
Bizans Savunma Planı;
Plana göre ana unsur İstanbul’du. İstanbul surları sadece karadan gelebilecek taarruza göre tasarlanmıştı. Kendin deniz kıyısı bütünüyle surla ile çevriliydi. Günümüzde Sarayburnu olarak bilinen yer o dönemde tamamen denizden izole edilmiş şekildeydi.
İstanbul’un Kuşatma Planı;
Osmanlılar tarafından kullanılmak üzere ağır toplar döküldü. Bizans zindanlarından lağımcılar tarafından kaçırılan Urban adlı bir mühendisin yaptırdığı şahi topu da aralarında yer alıyordu. 550 kg civarında olduğu söyleniyor. İstanbul’un deniz bağlantısını tümüyle kesmek için II.Mehmet Anadolu Hisarı’nın karşısına Rumeli Hisarı’nın yapımı gerek gördü. Denizden destek vermesi için söylenenlere göre 25.000, 160.000 gibi rakamlarda asker desteği alındı. Osmanlı Donanması da denizden destek için hazırdı. Kuşatmadan önce kentin çevresinde ki bazı kalelerin ele geçirilmesi sağlandı.
Ve İstanbul’un Fethi…
6 Nisan günü Osmanlı kara ordusu, Haliç’ten Marmara’ya uzanacak şekilde surların önünde hazır oldu. Hücumdan önce kendi etrafında yer alan varoşları yıktı. Topları konumlandırmak için surların zayıf yerlerini seçti. Ardından 2 gün sonra Baltaoğlu Süleyman Paşa komutasında yer alan Osmanlı Donanması Prinkipos’u Büyükada ve Antigoni’yi ve Tarabya’daki bir Bizans kalesini de ele geçirdi.
II. Mehmet ceziri Veli Mahmud Paşa’yı İmparator Konstantin’e göndererek şehrin teslimini istedi. Ancak, şehri korumaya yeminli olduğu yanıtını aldı. Vergi verebileceğini söyleyen Konstantin, Osmanlı topçu ateşi ile karşı karşıya kaldı. Daha hızlı top atışı yapılması istendiğinde ise bir top parçalandı ve çevresindekiler şehit oldu. 18 Nisan’a kadar topçu ateşi devam etti.
Gece taarruzları başladı. Bayrampaşa Deresi taraflarında birinci ve ikinci surlarda gedik açıldı. II.Mehmet emri ile önünde hendek taşlarlar kum torbaları dolduruldu. Osmanlılar gece taarruzlarından bir sonuç alamadı. Osmanlı inatçı bir savunma ile karşı karşıyaydı. Deniz taarruzu da başlamıştı. Haliç önlerine yığılan Osmanlı donanması, zinciri kıramadı ve geri çekilmek zorunda kaldı. Bizans’ın morali yükselmiş oldu.
Gemilerin Karadan Yürütülmesi…
Şehre yapılan saldırıların başarısız olması, Osmanlı donanmasını yarıp geçmesi üzerine II. Mehmet devlet adamları ve komutanlar ile toplantı yaptı. Çandarlı Halil Paşa, Avrupa devletlerinin yardıma geleceğini söyledi. Kuşatmayı kaldırıp, 70.000 duka vergiye bağlanmasını önerdi. Zağanas Paşa ve Molla Gürani ise itiraz etti. Ancak kimsenin Haliç’e nasıl girileceği konusunda bir fikri yoktu. Mehmet tahta geçmeden 14 yıl önce gemilerin karadan yürütülmesi Venedikli Komutan Gattamelata, Adige’den örnek alındığı tahmin ediliyor.
II. Mehmet Diplonsion önlerinde olan Osmanlı donanması için kaydırılıp Haliç’e indirilmesini emretti. Ayrıca Haliç Surları da Haliç’teki donanmayı vurmak için Galata civarında ki hekim tepelere toplar yerleştirilerek etkisiz hale getirilecekti. Ağaçlar kesildi ve zeytinyağı ile yollar kaygan hale getirildi. Bizanslıların fark etmemesi için gemiler 21 — 22 Nisan gecesi yürütüldü. Bir gedik açılarak Bizans’ın bununla meşgul olması da sağlandı. 72 Osmanlı gemisi başarı ile yürütüldü ve Haliç’i kapatan zincir işlevsiz hale getirildi.
Haliç surlarının bombalanması da başlamıştı. Ancak yeterli olmuyordu. Çatışma gece gündüz devam etti ve iki tarafta birbirinin toplarını imha edemedi. Açılan gediklerin surlardan düşen parçalar ile kapanması ise Osmanlı Ordusuna saldırma imkanı tanıyordu. Bu şekilde surların yıpranması sağlanmıştı. II. Mehmet 6 Mayıs akşamı taarruz başlattı. Sonra geri çekildi. İkinci bir saldırının ardından da yaşanan kayıplar nedeni ile geri çekildi.
Lağımcıların savaşı olarak bilinen yer altından savaş 16 Mayıs ile başladı. Kasten çıkarılan yangın ile iki tünel çöktü ve iki tarafta zarar gördü. İkinci saldırıda Osmanlı yine yangın çıkarılacağını anlayarak kendileri yangın çıkarıp hem onlar hem kendileri öldü. Ardından açılan tünellerle ilgili Bizans sadece kapatarak, imha etmeyerek önlem aldı.
Son Hücum ve Fetih
Haliç’e indirilen donanma şehirde başlayan kıtlık Osmanlı ordusunun son hücuma hazırlanmasını sağladı. 23 — 24 Mayıs günü Kosntantin’e elçi gönderdi. Teslim olmalarını istedi. Yeniden reddedilmesi üzerinde bu sefer 3 koldan bir ordu oluşturuldu. İstanbul’un fethi gerçekleşti.